Archive for June, 2016

ALMANYA neden ERMENİ’leri ÖPTÜ- 2

Wednesday, June 22nd, 2016

Geçen yazımda bu konuya farklı bir boyutu ile irdelemeye çalışmıştım.

Şimdi ise farklı bir başka boyutu ile alarak takdiri sizlere bırakacağım.


Önümüzdeki günlerde İngiltere AB’den çıkmak için referandum yapacak. Anglo-Saksan düşünce Almanya’nın her ne pahasına olursa olsun Avrupa Birliğini ayakta tutmak için harcadığı enerji gördükçe kendi geleceği hakkındaki çeşitli senaryolar oluşturmakta ve bu çalışmalar esnasında Almanya’nın pozisyonu onları yeterince rahatsız etmektedir. Şayet AB içinde şu anki pozisyonunda kalırsa Almanya hegemonyasını kabullenmek durumuna düşecektir. Fakat bu referandum ile ayrılırsa ayrıcalıklı pozisyona çıkacağından dolayı kendi hegemonyasını AB’nin yarı üyesi olarak pastadan istediği payını alarak devam edecektir. Fakat bu referandum sonrası hayır oyları ile AB içinde de kalırsa ” Üst aklın hazırlamış olduğu oyun yoluyla bir bakana suikast yaptırarak istediği istikamette sonuç çıkma çabası içerisine girdi. Şimdi şunu sorabilirsiniz yukarıdaki yazdıklarınız çelişiyor. İşte tamda can alıcı nokta orası. Çelişkiler yaratarak her durum karşısında en iyi avantajı elde edebilmek amaçlanmaktadır” Demoklesin kılıcı gibi kullanarak istediği avantajları alacaktır.

Ayrıca üst akıl son dönemde AB’nin parçalanması, parçalanmazsa düşük düzeyli bir profil ile kalmasını istemektedir. Bunun içinde paranın musluğunu ABD’ye döndermiş durumda.

Pek tabiki bu çalışmalar yapılırken Almanya içerisindeki bazı gruplarda alternatifler üretirken Rusya kartını oynamak istemektedir. Bu kartı kullanabilmek için gerekli olan taviz ise Putin yüzünden Türkiye oluyor. Bu kart oynanırken belki bir çoğumuzun dikkatinden kaçan bir hamle yapıldı bile. O hamle ise ikinci bir Kuzey Enerji hattının fizibilitesi projesi başladı bile. Pek tabiki bu proje için yalnız Türkiye değil Ukrayna da feda edilmesi gerekiyor ki koca Ayı memnun olsun. Ukrayna konusunda ise yavaş yavaş soğuma ve şu olursa bu olursa, bu olursa şu oyunları ile ortada top çevrilmektedir.

Paranın önemi özellikle önümüzdeki dönemde Almanya için can alıcı durumda olacağından “yaklaşık 2 trilyon civarında bir borç bulunmakta” Almanya kendince alternatifler üreterek yeni dünya düzeni içinde Germen varlığını farklı bir boyutta devam ettirmek istemektedir. Bu düşünce içinde gerektiğinde Türkiye’yi de bozuk para niyetine kullanmak istiyor.

Türkiye’nin elindeki en büyük kozu ise Ortadoğu’nun son dönemde özellikle ABD ile olan problemleri yüzünden güvenli liman olması ve Kuzey Irak ve Hazar havzası enerji bölgesindeki güçlü iliskileri nedeniyle elinin bayağı güçlü konumda olması olarak görebiliriz.


Pek tabiki bu oyunları bozmakta yine dirayetli, öngörülebilir ve kontrol altında tutulabilecek rizikoları göze alarak atılan adımlar sonucunda bertaraf edilebilinir.

Yoksa yeni dünya düzeni kurgulanırken olacağın konum FİGÜRAN’lıktan öteye geçmez…


Sevgi ve saygılarımla

Resul Özdemir

Menfaatçılardan topluma hayır gelmez..!!

Sunday, June 19th, 2016

Bu yazıyı okumadan önce aşağıdaki butonu tıklayıp kimin hakkında ve neden bu yazdığımı öğrenebilirsiniz..

Bu beyefendi de Partij van de Arroganten’den listeye girebilmek için malesef kendisi gibi düşünmeyenlere SAYGISIZLIK YAPARAK YER EDİNMEYE ÇALIŞIYOR.


YAZIK Kİ NE YAZIK…..!!


İşin en ilginç olan kısmı da…


IOT dediğimiz Türkler için Danışma Kurumunun başkanı..

Ve bu kuruma da ÜYE olanları da bir GÖZ ATMAKTA FAYDA VARDIR.

Ama lütfen göz atarken sağlam bir yerlere oturun yoksa yerinizden düşerek bir yerlerinize birşeyler olabilir.


IOT (Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu), Hollanda’daki Türklerin çıkarlarını korumak amacıyla 1 Kasım 1985 tarihinde 4 federasyonun bir araya gelmesiyle oluştu. Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (TİKDF), Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB), Hollanda Türk Spor ve Kültür Federasyonu (HTSKF) ve Hollanda İslam Merkezi Vakfı (SICN) temsilcileri arasında uzun süren görüşmelerden sonra hükümete entegrasyon politikaları konusunda tavsiye vermek üzere IOT adı altında birleştiler. Daha sonra sırasıyla Hollanda Türkiyeli Kadınlar Birliği (HTKB), Hollanda İslam Federasyonu (NIF) ile Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF), Hollanda Alevi Birlikler Federasyonu (HAK-DER) ve son olarak da, Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliğinin (HTIKB) üye olmasıyla federasyon sayısı 9’a yükseldi.


Gerçi TİKDF bu kurumdan geçenlerde bu şahıs yüzünden ayrıldı ama…


1. Devlet’ten sübvansiyon alarak ayakta olan bir kurum bağımsız olamaz.

2. Kendini Elit görenler halkı temsil edemez.

3. Menfaatçilerden topluma fayda gelmez.


Yukarıda yazdıklarım prensipler ile hareket ettiğim için bendeniz 1990 yılından beri bu kurum ile herhangi bir ilişkim olmaması için azami gayret gösterdim ve bu toplumu temsil edebilecek bir kuruma ihtiyaç olduğunu belirterek toplumsal bir yönlendirme için var gücümle çalıştım ve çalışıyorum.

Sevgi ve saygılarımla

Resul Özdemir

http://www.parool.nl/amsterdam/-hoe-kun-je-als-pvda-er-het-beleid-van-erdogan-steunen~a4322683/utm_source=facebook&utm_medium=social&utm_campaign=shared%20content&utm_content=paid&hash=d1ca2afdea1232a978d04f672bc48d3119c11ce8

ALMANYA neden ERMENİ’leri ÖPTÜ- 1

Friday, June 17th, 2016

Geçen gün bu konuyu ele alacağımı belirten bir yazı ele almıştım..

Almanya Parlementosu yangından mal kaçırır gibi Türk kökenli birisinin katkısıyla Ermeni tehcirini soykırım olarak görünmesini sağlayan öneriyi kabul etti.

Şimdi neden diye kendi kendimize sormakta fayda vardır diye düşünüyorum. Pek tabiki bu düşünceleri de tarih bilinci ve konjonktürel olayları harmanlayarak yapmazsak yanlış yorum çıkartılabiliriz. Çünkü güncel olaylar bazen konuyu saptırma için üretilir..


Şimdi tarihe biraz bakalım; 1900 yıllarda Almanya nasıl Afrika ve Ortadoğu da önü kesilerek enerjiye ulaşması engellendiğini biliyoruz. Peki bugünlerde ne oldu; Rusya ile yaptığı bir Kuzey enerji hattı vardı bu hat Ukrayna krizi ile ilişkiler gerilerek birbirinden uzaklaştırıldı.


Peki bunun alternatifi ne?


Ya güney hattı üzerinden enerji talebini karşılayacak yada Ortadoğu üzerinden tedarik edecekti.

*Güney hattı için Türkiye olmazsa olmaz bir güzergah.

*Ortadoğu havzası konusunda ise Suriye denklemi çok çok önemli bir yer teşkil etmekteydi.

Bugün Ermeni Meselesi ile Türkiye ile Almanya arasında son dönemde hiç olmadığı kadar iyi seyir eden ilişkilere resmen çomak sokularak büyük bir tahribata uğratıldı..

Ortadoğu’ya da Rusya çekilerek

Türkiye ile çatışma ortamına sokularak Almanya’nın rahat etme ortamı elinde alındı. Oysa Almanya Kürt kartını oynayarak Ortadoğu’daki enerji rezervlerini kendine alternatif veya hamisi olarak eline geçirmeyi istiyordu.

Bütün bu kartlar yeniden yerinden oynarken Anglo-Saksan oyunları da oynanmaktaydı.

Almanlar özellikle kazan kazan düşüncesi yerine hepsi bana ve hegemonya kültürü yüzünden malesef etrafında oynanan oyunlara FİGÜRAN durumuna düştüler. Ermeni kartı tamamen Almanya için izole olma ve ittifaklıkları yok etme durumuna getirdi. Böylelikle Türkiye’nin özellikle Barzani ve Aliyev ile geliştirdiği ilişkiler sayesinde Almanya bu bakir yerlerden faydalanma şansını heba etti.

Her ne kadar perde önünde düşman gibi görünmesine rağmen Rusya’yı Suriye’ye çeken güç ve düşünce ise kesinlikle Anglo-Saksan düşüncedir..

İki Dünya Savaşındaki Almanya parmağının Armegedon savaşının başlaması için kullanılacağı aşikar bir şekilde görünüyor.

Özellikle son yıllardaki oynanan ekonomik çatışmalara rağmen Avrupa Birliğini ayakta tutup savaşla eline geçiremediği Avrupa’yı ekonomik olarak tam eline geçirmişken bırakmak istemeyecektir ve bu düşünce de belli bir noktadan sonra çatışma ortamlarını yaratacaktır.


Almanya Ermeni kartını oynayarak kendi kendine en büyük zararı vererek izole durumuna getirdi. Oysa şu anda en çok ihtiyacı olduğu dönem bugünlerdi. Bir tarafta Mülteci sorunu öbür yanda Avrupa Birliğini ayakta tutmak için harcadığı enerji yüzünden üretim ekonomisi ile ekonomisini ayakta tutan ülke olarak önümüzdeki dönemde artan borçlanma oranı nedeniyle büyük sıkıntılar yaşayacaktır. Ve bu sıkıntılar Almanya’nın yeni dünya düzeni kurgulanırken saf dışına çıkartmış oluyor.

Bu oynanan oyunda Almanya “Ermeni Tehciri meselesiyle” figüran olarak kullanıldı. Pek tabiki bu arada Türkiye’nin en büyük ticari ortağı ile problem yaşatarak Terör olayları yanında ekonomik sıkıntılar oluşturarak içine kapanmasına yol açıldı.


Yani kısacası bir taşla birkaç kuş bir anda vurularak amaçlanmakta olan oyuna FİGÜRAN’lar oluşturuldu.

Fakat yanlış hesap Bağdat’da döner diyebilmemiz için Türkiye’nin daha önce eline geçen fırsatları “Türkiye’nin uçağı düşürüldüğü anda, DEAŞ sınıra yaklaştığı veya  Türkiye’de bombalama olayları yaşandığı esnada İran’ın yapmış olduğu gibi olaylar içişlerine bulaşmadan tehlikeyi dışarıda bertaraf etmeliydi” yeniden eline geçtiğinde heba etmemesi gerekiyor.

Pek tabiki bunun bir bedeli olacaktı, fakat bu bedel bugünkü gibi içeriye hapis ederek oralara müdahale imkanı elinden alınmaktan daha ağır olmayacaktı.