LOBBY ÇALIŞMASI NASIL OLMALI…!!

Hollanda’da “Avrupa” yaşayan Türk toplumuna şöyle bir çalışma için davette bulunmak istiyorum.

Lütfen bir araya gelip senci benci bir ayrışmadan vazgeçip ortak noktalarımızdan yola çıkarak birlikte bir düşünce çalışması içine girelim.

Bu çalışma olmadığı sürece böl parçala düşüncesinin yemleri olmaya devam edeceğiz. Büyük balığın küçük balığı yemesi misali.

Bu amaç doğrultusunda üzerime düşen her türlü katkıyı sunmaktan onur duyarım.


Sevgi ve saygılarımla

Resul Özdemir

Hollanda Elazığ’lılar Derneği Başkanı

2003-2007 / 2007-2011 Güney Hollanda Eyalet Milletvekili



Dipnot;

Yaklaşık 3.5 veya dört yıl önce ilk etapta Türkiye kökenli  iş adamlarına ve akabinde STK’lara sunduğum çalışmanın ana başlıkları aşağıda bulabilirsiniz.


Malesef o günlerde kendini dev aynasında görüp biz zaten bir Federasyonun parçasıyız başka bir çatının altında olmayız diyen benciller olayı sekteye vurdular.


Zamanında yapılsaydı şu anda elimiz daha da güçlü olurdu ama malesef yapılmadı fakat yapılması için geç kalınmış değildir..


Aşağıdaki yazı Hollanda için yazılmıştır.


Fakat isteyenler için başka ülkelere yönelik çalışmaları ve analizleri de yaparak rasyonel bir çalışma içine girmelerine yardımcı olabiliriz….


LOBBY ÇALIŞMASI NASIL OLMALI.



Lobby çalışmalarını GOOGLE aradığımız’da karşımıza genellikle TABAK, İLAÇ ve YAHUDİ lobisi konulu şeylerle karşılaşıyoruz.


* Bu sektörlerin sonuncusuda genellikle son dönemlerde Wilders ile ilgili bağlantılar’la birlikte yazılıyor.


* Tabak endüstrisi lobby çalışmaları nasıl oluyor diye baktığımızda:!!

Genellikle ekonomik getirisi ile yasa çıkarıcılar baskı altına alınıyor. Bu baskılar aynı zamanda media aracılığıyla tabiri caizse beyin yıkamaya dönüşüyor. Yapmış oldukları sosyal çalışmalar ile de imaj yaratılıyor. Bu imaj yaratma olayını’da genellikle toplum tarafından sevilenler aracılığıyla yürütülüyor. Film’lerde ünlü kişilerin tabak türü şeylerin kullanması ön plana çıkıyor.


* İlaç sektörü ise genelde sağlık sektöründe belli bir konuma sahip olan basını ilmi çalışmaları “kendilerince” araştırma yazısı halinde sunarak toplumu önümüzdeki dönemde yapacaklara hazır hale getiriyorlar. Bunun en güzel örneği ise yakın zamanda yaşadığımız Meksika gribi aşısı veya Domuz gribi aşısı olarak gösterebilirim. Mesela ilacı geliştiren firma’daki şahıs aynı zamanda Devlet’in sağlık konusunda danışmanlık hizmeti veriyordu. Güvenilirlik önemli bir öğe olarak yine karşımıza çıkıyor. Fakat bu yetmediği için genellikle bu tür firmaların Dr.’lar aracılığıyla kullanılan ilaçlar ile birlikte yönlendirme yaptıkları herkes tarafından biliniyor. Aynı zamanda çeşitli sempozyum’larla bilimsel bilgi ve bulgu şeklinde topluma aktarılıyor.

Islam’a karşı ise genelde terörizm ve gerici tema’larla insanlar korkutma tekniği kullanılıyor. Bu çalışmalar öteki konularda verdiğimiz gibi basın, seminer ve kendilerinin özel bir şekilde hazırladığı kurgularla meydana getirilen olaylar kullanılıyor.


Örneğin 11 eylül olayı.


Pek tabiki bu olayları gündemde tutmak için süreklilik gerekmektedir. Yani çalışmalarda süreklilik olmazsa insanlardaki bilinç altı düşüncesinde görmüş oldukları iyi olaylarla sapma olabilir.


Bu işleri yapmak için finansörlere ihtiyaç vardır.


Yukarıda belirtilen hususların ortak noktaları…

a.Siyasi’lerin agenda’sını takip etmek

b. Finans kısmı sağlam bir yere oturtmak

c. Raad van commissarissen “Yöneticileri yönlendiren danışmanlar” dediğimiz kurumu oluşturmak ( bu görevi genellikle tanınmış kişiler yerine getiriyor)

d. Basın ile ilişkileri sağlam bir zemine oturtmak

e. Köşe yazılarını hazırlamak ( bazen ingezonden dediğimiz mektup’lar basına göndermek)

f. Sosyal faaliyetler ile imaj yaratmak

g. Kahvaltı veya yemek partileri organize edilerek bire bir markaj uygulamasına geçmek.

h. Kendisi gibi düşünen veya yakın gördükleri gruplarla ortak çalışmalar içinde olmak.

i. Okul’larla iyi bir ilişki geliştirmek (bu sayede bilimsel olay’mış gibi dışarıya bir imaj yaratmak)

j. Sempozyum’lar düzenlemek ( burada çıkan sonuçları toplumla paylaşmak)



Sevgi ve saygılarımla

Resul Özdemir

Leave a Reply