Faşistce söylemler
Değerli okurlarım,
Bugünlerde Rotterdam belediye meclisi seçimlerinde VVD yani Liberal’lerin kullandığı dil, bana 80 ve öncesi Türkiye’yi hatırlatıyor.
O dönemde Kürtçe konuşanlarada bir nevi psikolojik baskı yapılıyordu.
Bizim köyü örnek vermem gerekirse öğretmen düğün dernek dolaşıp kim Kürtçe konuşuyor diye etrafı kol açan ediyordu. O’da yetmez zayıf kişiliğe sahip olanları bu iş için kullanıyordu.
Arada 30 yıldan fazla bir zaman geçmiş, birde Avrupa’da neredeyse en demokratik ülke olarak gördüğümüz Hollanda’nın Rotterdam Belediyesi seçimlerinde hemde Liberal Demokrat olarak kendini lanse eden bir parti’nin faşist’çe kokan ‘biz Rotterdam’da Hollanda’ca konuşuyoruz‘ diyerek öteki dilleri dışlayan, ötekileştiren bir söylemle seçim kampanyası yürütüyor.
Bunu hemde seçim arifesinde yapmasınıda manidar buluyorum.
Burada aldığım izlenim; VVD partisinin yabancı kökenli vatandaş’tan umudunu kesip Hollanda kökenli vatandaşlarında milliyetçi duygularını kaşıyarak oy avcılığı yaptığını belirtmekte fayda görüyorum.
Toplumu ayrıştırıcı söylem ve eylemlerden bir an önce siyasi partilerin uzak durması gerektiğini belirtir. Bu yapılanlardan dolayı kırılıp incinen varsa’da özür dilemesini tavsiye ederim.
Çünkü demokrasi normları olarak Türkiye’deki 80 ve öncesi normları değil, 2000′li yılların Avrupa Birliği (Kopenhagen) normu olarak Avrupa Birliği’ne aday olan ülkelerden beklenen şeyleri yaşadığımız ülke’de görmekten onur duyarız.
Bu demokratik ülkede yaşadığımız içinde mutluluk içinde oluruz.
Yoksa bugünlerde 50′inci yılı’nı kutladığımız birlikteliğe bu tür söylemler darbe vurmaktadır. Toplumu ayrıştırmaktadır. Bu türden söylemler’de göçmen kökenli’leri dışlamaktadır.
Beklentim ve arzum siyasilerin bir an önce bu keskin dilden vazgeçip kucaklayıcı ve farklılıklara kazanç olarak görerek saygı duymaya başlamasıdır.
Sevgi ve saygılarımla
Resul Özdemir