KONTROLÜ DARBE

Geçen gün Kılıçdaroğlu kontrolü darbe diye bir söylem ortaya atınca kafam karışmadı dersem yalan olur çünkü daha önce Yenikapı meydanına çıkıp darbeye karşıyım demişti. Hani bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü dedim kendi kendime. Hele bir de referandum öncesi olması acaba bir yerlere mi haber gönderiyor diye de düşündürttü.

Ayrıca Avrupa’da da referandum özünde Türkiye karşıtlığı da boşu boşuna hortlamadı.

Peki ne oldu derken acaba benim düşünmediğim fakat kuş’umun bildiği birşey var mı yoksa tahmin ettiğim gibi Türkiye’nin artık yeter diyerek kendi göbek bağını kesmek istemesi olabilir mi?

Malesef kuş’um son dönemde bir hayli yoğun bir mesai yaşadığı için birkaç hafta beklersen belki tahminlerden öte sonuçları da yazabilirsin diyordu, bende bu kadar nasıl çabuk sonuçlar alınabilir dedim. Çünkü Türkiye son dönemde büyük badireler atlattı, peki oyun neydi de bu kadar hızlı sonuç verecekti.

Bana gerçi bir kaç tüyo vermesine rağmen net konuşmuyordu.


Gerçekten de Avrupa  ”Almanya imparatorluğu” bir bir Türkiye’ye karşı sertlik yanlısı tavırları ile harekete geçti. Ardından da Papa “baba” önünde iplik gibi sıraya girerek icazetlerini aldılar. Oysa o toplantı esnasında bırak herhangi bir dine sahip olmayı tamamen dinsiz olanlar bile bulunuyordu.

İlginç değil mi?


Rusya yakınlaşması gittikçe bazılarını iyiden iyiye rahatsız ediyordu.

Bilenler bilmeyenlere lütfen Bilderberg toplantılarını anlatsın.


Şayet etrafınızda bilmeyenler yoksa kısaca şunu diyebilirim. Yeni Dünya Düzenin yol haritasının çizildiği veya değiştirildiği toplantılar.


Ayrıca birde meşhur bir resim takvimi vardır.


USA seçimlerinde o resim bir hayli hırpalandı çünkü Trump Başkan oldu.

Rusya zaten “onların tabiri” diktatör ile yönetiliyor.

Türkiye ayak diretiyor. O yüzden Erdoğan’nın da gitmesi elzem olan kişiler listesinde yerini alması gerekiyor.

Hani bir aralar Saddam, Kaddafi veya seçimle gelmiş olan Mursi gibi  bir propaganda yöntemi ile Diktatör olarak lanse edilerek toplumdan soyutlanacak akabinde de Türkiye’nin oynaması gereken rolüne ayar verilecekti.


Aslında en büyük kazığı yiyen Türkiye Suriye meselesinde Fırat Kalkanı hareketi ile birazcık masada elini güçlendirdi.

Fakat Rusya bir tarafta öte tarafta ezoterik güçler ama öte tarafta da Avrupa “Almanya imparatorluğu” En acı tarafı da ezilen toplumlar bir beklenti içerisinde olduğundan dolayı Türkiye’nin işi hiç de kolay değil. Ama Ezoterik güçlerin şu anda en büyük zaafı ise Trump.

İşte tamda bu noktada başlık yazımız ortaya çıkıyor. Çünkü o dönemde Trump geldi gelmeyecek derken öncesinde İngiltere Avrupa Birliğinde ayrılarak bu günlerin işaret fişeğini ateşledi.

Pek tabiki bu da yeni kamplaşmayı beraberinde getirdi.

Birileri bu kalkışmaya destek verirken birileri de bilgilendiriyordu.

Yani kontrollü olaylar meydana geliyordu.

Yani ya bizi tercih edersiniz yada… diyordu..

Olay o kadar net ve açık ortadaydı ki.. köprü tutma ve birkaç tank ile Türkiye’yi teslim alamayabileceklerini sanki bilmiyorlar mıydı?

Elbette ki biliyorlardı..


Fakat amaç tamamen yıkım değil di..!!

Amaç kontrolü bir şekilde yetki görev değişimi idi.

Başarılı olmayınca da pek tabiki birleri asabileşiyordu..


Referandum öncesi böyle bir söylem bilmem sizlere birşeyler ifade ediyor mu.

Ama bana ediyor.


Sevgi ve saygılarımla

Resul Özdemir


15-04-2017

23:50

Leave a Reply